...La İlahe İllallah Muhammedun Resulallah...
   
  Peygamber Efendimizin (Hz. Muhammedin) Hayatı Ve İsLam
  ALLAH'IN Sıfatları iLe Alakalı soru ve CevapLarı...
 


ALLAH'IN Sıfatları iLe Alakalı soru ve CevapLarı...


Kâinatın altı günde yaratılmasının hikmeti nedir? Bu Allah’ın kudretine (haşa) bir acz veriyormuş gibi görünmüyor mu?

Cevap:

Allah (cc) için kolay ya da zor diye bir şey yoktur. Yaratmak için “Ol!” demesi yeterlidir. Hem; bir anda (def’aten) yaratma, aşama aşama (tedricen) yaratmaya üstün değildir. Çünkü “tedricen” yaratmada zaten her an ve defalarca “def’aten” yaratma vardır.

Allah’ın kâinatı tedricen yaratmasında pek çok hikmetler bulunur. Kâinat bir anda yaratılmış olup tedricilik olmasaydı;

•    Yaratılan hiçbir şey "yaratma" olayına şahitlik edemeyecekti. Böylece kâinat adeta kadim yani başlangıcı olmayan bir tabiat zannedilecekti.

•    Allah’ın hâkimiyeti yani kâinat üzerindeki idare ve terbiye ediciliği görünmeyecekti.

•    Allah'ın Müdebbir, Mürettib, Mürebbi, Hakîm gibi isimleri görünemeyecekti.

•   İnşa'nın hiçbir delili gözükmeyecekti.

•    İkinci yaratılış "(Haşir)" imkânsız zannedilecekti.
Allah'ın varlığını ve birliğini ispat eden deliller nelerdir?

Cevap

Allah'ın varlık ve birlik delilleri kâinattaki zerrelerden daha çoktur. Hal böyle olunca “yok” demek kolay görünse de aslında hiç kolay değil.

İşte kâinat kitabındaki Allah'ın varlık ve birlik delillerinden misaller:

 
“Bir harf kendi varlığından çok kâtibinin varlığını gösterir”

Her fiil bir faili gösterdiği gibi sıfatlarını da gösteriyor

Çok sanatlı şeyler çok kolay ve çok çabucak ortaya çıkıyor ve çok kıymetli şeyler çoklukla var oluyor

Var olan her şeyin ihtiyaçları karşılanıyor. Hiç unutma şaşırma yok, bütün istekler işitiliyor ve cevap veriliyor

İlk yaratılıştaki donanım ile şimdiki donanım aynı

Sonuç, sebepten daha kıymetli ve sanatlı

Varlıklar şuurlu olmadıkları halde şuurluymuş gibi iş yapıyorlar

Tüm varlıkların maddi ve manevi cihazları harika

Tüm varlıklar olağanüstü işler yapıyorlar

Kâinat bölünemez bir bütün

Basit tek bir maddeden çok kolay ve mükemmel sanatlar oluyor

Kâinatta birlik var

Kâinatta muhteşem bir ahenk var ve asla israf yok

Tüm kâinat birbiriyle dayanışma ve yardımlaşma içinde

Her insan farklı bir yüze sahip

Yeryüzü, üzerindeki varlıklara en uygun bir şekilde yaratılmış

“Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzura kavuşur” (Ra’d, 28)

Netice-i Kelam:


Kâinattaki her bir zerre Allah'ın varlığına ve birliğine delildir.

Bununla beraber her bir peygamber ve her bir veli zat da Allah'ın varlığına ve birliğine delildir. Çünkü hepsi “Allah (cc) ve ahiret” var demişlerdir. Mükemmel bir ahlak, zekâvet, akıl ve şahsiyetle ortaya çıkmış yüz binler peygamber ve yüz milyonlar velilerin davalarını çürütmek için onların her birini yok kabul etmek gerekir. Bu ise bir hezeyandır.

Dahası var. “Yok” diyebilmek için on dört asırdır taklit edilememiş ve her harfiyle “Allah (cc) vardır ve birdir” diyen Kuran’ı ve Kur’an için yazılan üç yüz elli bin tefsiri de çürütmek gerekecektir.

Yani inkar edenlerin epey işi var farkındaysanız. Bunları da yapamayacakları için yok saymaları daima hezeyandan ibaret kalacaktır.

Daha işleri de yok değil. İnkar etmek için aklı yok saymak, insanı ve kâinatı yok kabul etmek gerekecektir ki “O yoksa hiç bir şey yok, O varsa her şey vardır. 

“Yok” diyenler “Var” diyenlerden ispat istiyor. Peki yok diyenlerin ispatı var mı?

Cevap
 
İki çeşit inkâr var. Birisi; tembellikten ortaya çıkan bir kabullenmeyiştir. İnancın getirisi olan bir takım mesuliyetlerden kaçmak için “yok” derler.

Diğeri ise; yokluğu iddia etmektir. Bu delil ve ispat gerektirir ki şimdiye kadar inkâr edenler buna hiç bir ispat getirememişlerdir. Yaptıkları şey; inananların görüşlerini eleştirmek ve reddetmekten ibarettir.

Çok haksız da sayılmazlar(!) Çünkü bir adam Hindistan cevizinin varlığını iddia etse, ispatı için bir tane bulup getirmesi yeterlidir. Ama “yok” dediğinde tüm dünyayı gezmesi lazım ki yokluğunu ispat edebilsin. Allah'ı, cenneti, cehennemi kabul etmeyenler de bir zerrenin bile gösterdiği gerçekleri inkâr için, tüm kâinatı (!) karış karış dolaşmaya hiçbir zaman güçleri yetmeyecek ki ispat getirebilsinler. Adamın biri Amerika’yı keşfetmiş. Keşfedilmeden önce Amerika kıtası yok muydu yani!?

Akılları yüce, ruhları yüksek insanlar vardır; kâinat kitabının sırrını çözmüş Allah'ı keşfetmişler. Bir de dev zekâları olduğu halde akılları cüce insanlar vardır ki kâinatın Allah'ı anlatan büyük bir kitap olduğunu bile anlamaktan acizler.

Velhasıl: İnkâr bir "yoksayım" kalmaya mahkûmdur. 

Ve inanmayanların içlerinde hep var olacak ve asla susturamayacakları cümle: "Ya varsa!"
 


Çevremizde, az da olsa, “görmediğime inanmam” diyen kişilerle karşılaşıyoruz. Bunlara bu yanlış düşüncelerinden vazgeçirmek için neler söylemeliyiz?

Cevap

Varlığın tek delili gözle görmek değildir. Dünyada, görme kabiliyetimizin yetmediği çok varlıklar vardır. Mesela, akıl ve ruh gözle görülmez fakat o kadar çok delilleri vardır ki; insan onların varlıklarından asla şüphe etmez.

Kâinatta da Allah’ın, Meleklerin, Cennet ve Cehennem’in valık delilleri o kadar çoktur ki; akıl sahibi hiç bir insan, varlıklarından şüphe etmez. Bir harf kendi varlığından çok katibinin varlığını gösterdiği gibi, yaratılan her şey kendi varlığından çok Allah (cc) ve Ahiret’in varlığını göstermektedir.







 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol