Site Sahibi: HüLyA( Bismillahirrahmanirrahim ) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dini ŞİİRLER

@@@...Ruhum Sana Asik...@@@
Rühum sana asik, sana hayrandir Efendim,
Bir ben degil, alem sana kurbandir Efendim.
Ecram ü felek, Levh u kalem, mest-i nigahim,
Didarina asik Ulu Yezdan’dir Efendim.
Mahserde nebiler bile senden medet ister,
Rahmet, diyen alemlere, Rahman’dir Efendim.
Ta Arsa çikar her gece asiklarin ahi,
Medheyleyen ahlakini Kur’an’dir Efendim.
Askinla buhurdan gibi tütmekte bu kalbim,
Sensiz bana cennet bile hicrandir Efendim.
Dog kalbime bir lahzacik ey Nür-i dilara
Nürun ki gönül derdime dermandir Efendim.
Ulvi de senin bagri yanik asik-i zarin
Feryadi bütün ates-i süzandir Efendim.
Kitmiriniz ey Sah-i rüsül, kovma kapindan,
Asilere lütfun yüce fermandir Efendim.
Abdulkadir Biber

Geliyorum Ya Rabbi!
Geliyorum, Ya Rabbim, geliyorum!
Ölecegimi ben de biliyorum!
Yerine gelsin dünyada son arzum!
Ya Rab! Dayanamadim; geliyorum!
Sen ki bütün müminleri korursun,
Rahmetinle, sevginle doyurursun!
Bana da ver rahmetinden bir yudum!
Ya Rab! Çoktan raziyim; geliyorum!
Iste binip binecegim son gemim.
Bu son yolculugum sana Ya Rabbim!
Günahlarimi affet, tut elimden!
Ya Rab! Kefeni sarmislar belimden!
Fakat ben öldügümü unutmusum.
Simdi arsa dogru uçan bir kusum!
Nasil anlatsam seni sevdigimi?
Ya Rab! Anlatmaya sözcük yeter mi?
Bana gözyasi döken su adamda,
Su tabutumu tasiyan imamda…
Hepsinde, her seyde ayri bir hüzün…
Ya Rab! Beni tam vaktinde öldürdün!
Ancak sende huzur buldu bu gönül!
Sana kavusmakmis en büyük ödül!
Ben çok büyük bir hicret ediyorum,
Ya Rab! Fani dünyadan gidiyorum!
Sen gülleri akittin ugrunda yanan
Bes milyonun gönlüne Ya Rasul
Ben kalbimi yardim
Damarlarimdan kanimi akittim Ey Nebi
Güllerin solmasin tertemiz goncalarin kana bulanmasin
Avuçlarinda insanliga adanmis taptaze bir bahar sakli
Selamla dönmekte yine yeryüzünde en yüce sevdalar
Nefesini duyacaktim sanki Ya Resul, bir soluk alsan
Ellerini tutacaktim sanki Ey Nebi, ellerini bir uzatsan
Selamlarini getirmistim mazlum ve masum kardeslerimin
Önünden geçerken üç saniye üç asir gibi geldi
Duydum aldigini getirdigim selamlari, söz yerine geldi
Nasil dünya husu ve edeple geçmekte önünden Ya Resul
Sen her zamanki gibi yine mütevazi, yine sefkatlisin Ey Nebi
Bir yanina almissin dünyanin en cömert kalplisini
Magara arkadasin olmustu hicret ederken sehirlerin en Medenisine
Bir damla yas süzülmüstü yüzünden
Ayak parmagini isiran yilanin sancisinda
Magara arkadasinla dünyada eleleydin
Kabirde de ayni Ya Resul
Hemen yaninda da yürürken yeri titreten biri vardi Ey Nebi
Önce Ömer idi adi, Seni tanimadan evvel Sana cephe almisti
Ve bir gün Ömer müslüman oldu
Her sey meydanlarda açikça söylendi
Artik Ömer, Faruk olmustu hicrette kilicina sarilmisti
Varsa karisini dul, çocuklarini yetim birakmayan isteyen
Iste gidiyorum, tek basima hicret ediyorum ben
Bir gün elbet dönecegiz dogup yasadigimiz bu topraklara
Medine de büyüyüp olgunlasacak yücelecek bu sevda diyordu
Giderken Ali’yi çagirmistin
Bu aksam sen kalacaksin
Benim yatagimda sen yatacaksin demistin
O çocuklarin ilkiydi, yüregi tertemizdi
Simdi o peygamberler peygamberinin vekiliydi
Güzelliklerden ruhlari uzak kalanlar aldanacakti
Peygamber evine zorla girdiklerinde
Senin yerinde Ali’yi bulacaklardi
Ne büyük bir devletti Ali için
Peygamber yataginda yatmak
Ne bulunmaz bir servetti
Seni örten yorganda sabahlamak
Ve ne paha biçilmez hazineydi
Basina koydugun yastiga bas koymak
Yerden bir avuç toprak alip
Savurmustun kapidan çikarken yeryüzüne
Dönüp de arkana bile bakmadan
Dogdugun topraklara veda ettin.
Gidisin güzelliklerle geri dönmenin
Çaglar ötesi mustusuydu sanki
Hüzünler bile giderken hüzünlendi kahrindan
Agladi günlerce arkandan Ya Resul
Kederler yasa boguldu gözyaslarini döktü
Bulutlar kahrindan unuttular
Rahmet yüklü yagmurlara gebe oldugunu
Ölüm bile kendi cenazesine aglamamisti
Bugüne kadar
Görmemisti yeryüzü böyle bir acimasizligi
Bugüne dek
Dayanabilir miydi buna insanlardaki bu yürek
Elbette dayanacaklardi çünkü sen farkliydin
Alemlere rahmettin dostlarina sabretmeyi ögrettin
Zulümleri güllerle yok ettin
Çileleri sabirla tükettin
Ve dönmüstün bir gün dostlarinla hep beraber
Büyük bir zaferle kan dökmeden
Sehirlerin anasi olan canim Mekke’ye
Bir beyaz gülle gelmistim huzuruna
Çok uzaklardan Ya Resul
Buram buram kokun geldi kabrinin önünden geçerken
Gülün gül kokan gül kokularinin üstüne Ey Nebi
Tertemiz yüreginden güller yürüdü üzerime
Gül yagdi vadilere, gül yagdi ormanlara
Gül yagdi Mekke’ye, gül yagdi Medine’ye
Gül yagdi Sam’a, gül yagdi Vatanima
Gül yagdi Istanbul’a, gül yagdi Bursa’ma
Ve güller yagdi ömrümüzün baharina ve yazina Ya Resul
Gül koktu tomurcuk tomurcuk her kelime ve her hece
Ve bundan böyle hep gül kokacak Ya Resul
Her dogan gündüz ve her gelen gece...

UNUTMA! ! ! Sakin unutma...!
Yerleri, gökleri,cümle alemi yaratan,
Dag, tas, agaç, çiçeklerle donatan,
insani, hayvani,nebati birden barindiran,
Önce seni yaratan, ALLAH´ i UNUTMA…! ! !
Bir damla sudan, seni yoktan var eden,
Sadece ruh iken, sana beden giydiren,
Onca günahini bagislayip, birden affeden,
Sükret seni yaratan, mevlayi, UNUTMA…! ! !
Medine-i münevvereye varir isen,
Mescid- i nebeviyi, ziyaret eder isen,
Birde hücre-i saadet`i de görür isen,
Iki cihan serveri, Hz. Muhammed´i UNUTMA…! ! !
Mekke ye sayet yolun düstügünde,
Mescid-i Harami görmek nasip oldugunda,
Hacer-ül esved`e el ile yüz sürdügünde,
Makami ibrahimi, zemzemi, tavafi UNUTMA…! ! !
Olurda hira dagina çikar isen,
Birde uhut dagini, görür isen,
Cennet-ül bakiyede ugrar isen,
Ashab-i ikram, ehli beyti UNUTMA…! ! !
Elbet arafat`a da gidersin,
Orada mevlaya yalvarirsin,
Daha neresi var diye sorarsin,
Minayi, müzdelifeyi, seytan taslamayi UNUTMA…! ! !
Bir tarafta yunus emre, bir yanda haci bektasi veli,
Görmeden olurmu hiç, birde balikli gölü, mevlanayi,
Hatirla sakin, ahmed yesevi ile tapduk emreyi,
Anadoludaki ulu canlar i, evliyalari UNUTMA…
Bu vatan ki, nice günler gördü geçirdi,
Bir karis toprak için, onca canlar verildi,
Ne ocaklar söndü,dul yetim kaldi kimileri,
Birde, senin için sehid olmus, ecdadi UNUTMA…! ! !
Yillarca bir çok, mal mülk edindin,
Bin bir türlü onca nimetten yedin,
Bir kaç evlat onlarca torunlar için,
Sakin Rabbine sükrü UNUTMA…! ! !
Yeri geldi, çok günahlar isledin,
Hatasiz kul olmaz, hatalar da ettin,
Kimi zaman oldu, yalan da söyledin,
Ecel yakin, ölüm var, tövbeyi UNUTMA…! ! !
Sabahin seherinde, kalktiginda,
Abdest alip, namaz kildiginda,
O an Rabbine, secdeye vardiginda,
insanlik için duayi, gözyasi dökmeyi UNUTMA…! ! !

Öyle Bir Gözyasi Verki Yarabbi.
Öyle bir gözyasi ver ki Ya Rabbi;
Aklansin.. Ölümün kara düsleri,
Korkulari, umutlara döndürsün.
Rahmetinle, her damlasi
Cehennemler söndürsün...
Öyle bir gözyasi ver ki Ya Rabbi;
Cennetler berati inci damlalar,
Secdelerde seller gibi çaglasin.
Etrafimda hasre kadar melekler,
Sevinçlerle aglasin...
Öyle bir gözyasi ver ki Ya Rabbi;
Eritsin.. Buzlarini gafletin,
Gönül ufuklari, nüra bürünsün.
Açilsin da cehlin kara perdesi,
Gerçek görünsün...
Öyle bir gözyasi ver ki Ya Rabbi;
Müjdeler dökülsün, Ars-i Ala'dan,
Hidayet selleri, sineme dolsun.
Her damlasi Mahser Günü
Sahidim olsun...
Öyle bir gözyasi ver ki Ya Rabbi;
Esma'ndaki 'Doksandokuz' askina,
Semalardan gufranini indirsin.
Hesap günü, titresirken Mizan'da,
Hicabimi dindirsin...
Öyle bir gözyasi ver ki Ya Rabbi;
Firdevs Göklerinden, nür sagnaklari,
Dehset günü, Sirat üzre saçilsin.
Sekiz yerden, sekiz cennet kapisi
Bir lahzada açilsin...
Öyle bir gözyasi ver ki Ya Rabbi
Aritsin.. Su nankör nefsi hevadan,
Bütün zerrelerim, Kur'an'la dolsun.
Ve Mahser günü, su tövbekar bedenim,
Sehitlerle hasrolsun...
AMIN!

Affet Rabbim Günahımın Her Hecesini
ben yalnızlığıma tutunuyorum
kök salıyorum geceye,
ne zaman seni arasam
sensizliğimi elimle koymuş gibi buluyorum
gizli köşelerde ağlıyorum
kimbilir belki bir derya olup,sana gelmek istiyorum
tekliğimden yakınma ,
ben yağmurun efsanesini herkesten iyi biliyorum.
Herkese, bir bir yağışına hayran, tekliğime yürüyorum.
Şimdi ne diyeceğim sana;
sözler yetersiz
ne söylesem sonu yetersize çıkıyor.
Yetmedikçe bir şeyler
Anlıyorum
Yeterliliğin yalnızca sonsuzda olduğunu.
Sona yazılıp sonsuza gidiyorum.
Yaşanmamışlıkları hediye götürüyorum yanımda
Gizli gözyaşlarımı
Tebessümüne hayran bakışlarımı
Hep sana aşık kalışlarımı
Al rabbim diyeceğim
bak bu sevdiğimden esirgeyip sana getirdiğim bakış,
sen istemiyorsun diye kapattım gözlerimi
Zira sevmeden önce görmediğim halde inanmıştım
Ve tüm görmelerimi yaradana ısmarlamıştım
Nice dostlukları reddettim rabbim diyeceğim
Sarıp sarmaladım yalnızlığı,şimdi ellerim boş
yalnız geldim,
yalnızca geldim bomboş ellerim
ki ne yaptıysam onu bana sen ilham ettin
Gideceğim
kapıyı çalacağım sıkılmadan,
açılacak biliyorum
Baş koymadım ki ondan başka bir kapıya
Huzurunda baş eğdim sadece
Rabbim diyeceğim
İşte şunlar bana açılmayan başka başka kapılar
Rızana kapı aç bana
Senin kapın sandım nicesini
Affet rabbim günahımın her hecesini

|
|
|
|
|
|
|
Bugün 2 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|
|